Ukrayna ordusu, Rusya’nın Kursk bölgesinde yer alan Suca doğalgaz dağıtım istasyonuna saldırı düzenleyerek yeni bir krize yol açtı. Bu saldırı, taraflar arasında daha önce enerji altyapılarına yönelik saldırılardan kaçınılması yönünde sağlanan mutabakata rağmen gerçekleşti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, saldırıya sert tepki göstererek, “Bu gelişmeler, Zelenski ve yönetiminin sözlerine ne kadar güvenilebileceğini açıkça gösteriyor” açıklamasında bulundu. Rusya Savunma Bakanlığı da saldırıyı “Kiev rejiminin bilinçli bir provokasyonu” olarak değerlendirdi.
Perinçek: “Bu Saldırı, Avrupa’daki Savaş Lobilerinin İşi”
Radyo Sputnik’e konuşan Doç. Dr. Mehmet Perinçek, saldırının doğrudan Kiev’den çok, Avrupa merkezli savaş yanlısı güçlerin bir hamlesi olduğunu savundu. Perinçek, barış sürecine yönelik iki karşıt cephe olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
“Bir tarafta barışı hedefleyen Moskova ve Washington’da gelişen girişimler var; diğer tarafta ise savaşın devamını isteyen Avrupa’daki şahinler ve İngiltere yer alıyor. Bu saldırının amacı, Rusya’yı daha sert askeri cevaplar vermeye zorlamak ve olası barış sürecini sabote etmektir.”
“Zelenski Yönetimi Güvenilir Bir Aktör Değil”
Perinçek, Zelenski yönetiminin güvenilir bir diplomatik muhatap olmadığını da ifade etti. Ukrayna’nın, geçmişte Rusya’nın güvenlik taleplerini kabul etmesine rağmen, birkaç saat içinde geri adım attığını hatırlattı:
“Savaş başlamadan önce Ukrayna bazı güvenlik taleplerini kabul etti ama kısa süre içinde bu pozisyondan vazgeçti. Bu da Kiev’in süreç boyunca ne kadar istikrarsız ve tutarsız davrandığını gösteriyor. Zelenski iktidarda kaldığı sürece sağlıklı bir barış süreci yürütülemez.”
“Ankara, Kiev’le Olan İlişkilerini Gözden Geçirmeli”
Perinçek, Ukrayna’nın enerji altyapılarına yönelik saldırılarının Türkiye açısından da risk oluşturduğunu belirterek, Türk hükümetinin Kiev’le olan ilişkilerini yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguladı:
“Zelenski yönetimine güvenerek atılacak adımlar, sadece Rusya ile değil, Amerika ile olan ilişkilerde de gerilime yol açabilir. Üstelik bu tür saldırılar, Türkiye’nin enerji güvenliği ve ekonomik dengeleri üzerinde de doğrudan tehdit oluşturmaktadır.”
Ukrayna-Rusya geriliminde enerji altyapılarına yönelik saldırıların artması, sadece bölgesel değil, küresel enerji güvenliği açısından da yeni riskler doğuruyor. Türkiye gibi enerji koridorlarında kritik rol oynayan ülkelerin bu gelişmeleri dikkatle izlemesi gerekiyor.